14 Nisan 2014 Pazartesi

    Sabetay Sevi üzerine bir çok eser yazıldı. Hemen hemen herkes de Sabetaistlik hakkında bir çok şeyi biliyordur. Konu gerçekten çok uzun bu yüzden yazımız iki bölümden oluşacak. İlk bölümde bilmeyenler için Sabetay Sevi kimdir? Ne yapmıştır? Sabetaycıların kuralları nelerdir? ikinci kısımda ise Sabetayist aileleri yazacağım.
    Öncelikle şöyle bir analiz yapmak istiyorum. Sabetay Sevi Yahudilik içerisinde yeni bir din doğmasına sebep olmuştur.(Müslüman Yahudiliği gibi) Yahudilik gibi çok katı kuralları olan bir dinin içerisinde adeta yeni bir ibadet şekli oluşturmuştur.
    1492 yılında Endülüs yıkılırken Osmanlı Padişahı II. Beyazıt han gemiler ile Endülüs'teki(İspanya) katledilen Müslüman ve Yahudilerin kurtarılmasını buyurur. Osmanlı kurtardığı Yahudilerin çoğunu bugünkü İzmir ve Selanik şehirlerine yerleştirir. İşte Sabetay Sevi 1622 yılında İzmir'e yerleştirilen Yahudi tüccar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Zeki bir çocuk olan Sabetay bütün yahudi kitapları üzerine eğitim alır. Genç yaşında Yahudiliğin Kabbala üzerine çalışmaya başlar. Kabbala'nın mistik hali Sevinin ruh halini derinden etkiler. Kendinin önemli biri olduğunu hatta sinagogda vaazlarında kendinin seçilmiş kişi olduğunu söylemeye başlar(1648). Çok iyi Fransızca ,İspanyolca ve ibranice bilen Sevi bu dillerde yazılan eserleri okuyup çıkardığı manalar ile kendini mesih ilan etmiştir.(1)
     Yahudilerin ve Hristiyanların beklediği kurtarıcı olduğunu ilan etti. Tabii ki İzmir'deki hahamlar saraya şikayet ettiler Seviyi(Zwi). Avrupada'daki Yahudilerin bir çoğunu ikna eden Zwi artık tanınan biri haline gelmişti. Hatta onu öldürmesi için Avrupalı hahamlar adamlar tutmuş öldürmeye gelenlerde mesih olduğunu kabul etmiştir. Sultan IV. Mehmet tarafından Edirne'ye getirtilmiş ve orada yargılanmıştır. Yargılama sonucu ölüme mahkum edileceğini eski bir yahudi olan hekimbaşı Hayatizadenin telkini ile müslüman olduğunu söyleyerek kurtulmuştur. Osmanlı kendisine kapucubaşılık memuriyetinden emekli ederek maaşa bağladı.(2)
       Artık müslüman olduğunu söyleyen Sevi kendine bağlılar ile Selanik'e gider. Tabi daha öncesinde Mevlevi dergahını ve İstanbul Bektaşi dergahını ziyaret eder. Niyaz-i Mısri ile aynı dönemde yaşamış ve görüşmüştür. Bu görüşmeler belkide İslami usulleri daha iyi öğrenmek veya kafasındaki sabetaycılığı nasıl gizleyebileceğini aramaktı diye yorumlayanlar olmuştur. Sevinin tüm dünya Yahudilerinin beklediği mesih olduğunu ilan etmesi ne anlama geliyordu. Yahudilikte beklenen mesihin gelmesi ile Kudüs'de bir israil devletinin kurulmasının işareti idi. İnananları şu cümleyi artık kendine şiar edinmişti:"Efendimiz,Türk'ü tahtından indirecek" Bu ifade 1909'da tekrar karşımıza çıkacaktı.
   Sabetaycı aileleri yarın ki yazımızda yazacağız ama ilber Ortaylı Sabetay Zwi diye yazdığı ismi İsrail ikinci Cumhurbaşkanı Ben Zwi(kendisi Türkiye kökenli bir Yahudidir.) ismi ile tekrar görüyoruz.
    Sabetaycılar Cumhuriyet ile birlikte hemen hemen tüm resmi kurumlarda üst düzey görev almıştır. Özellikle emniyet teşkilatında ve genelkurmay bünyesinde etkin görev almışlardır. Kurulan her siyasi partide mutlaka Sabetaycı bir aile görev almıştır.Seviden sonra Sabetaycılar üç kola ayrılır.
    Kardeşi Yakop Qerido halifesi olarak kurulan :Yakubiler
    Baruhya Ruso'nun (Osman Baba) halifeliğinde : Karakaşiler(Karakaşlar)
    Sadece Sevi'ye bağlı kalanlar                          : Kapancılar
  Sabetaycıların birçoğu günümüzde asimile olmuş artık müslümanlar gibi yaşamaktadır.
  Bir kısmı Yahudi olmak için israile başvurmuşlardır.
  Günümüzde İsrail ile ortak hareket eden bir gurup halinde olanları vardır.
  Çocuklarına mutlaka iki isim verirler(İslamda da iki isim verilir zaten). ilk erkek çocuklarına Mehmet veya Osman ismi verilir.
  Kendilerinden olmayanlara(tarihte bazı istisnalar olmuştur ama) kız vermezler.
  İstanbul'da Beyoğlu,Şişli ve Üsküdar çevresinde daha çok yaşarlar.
  İbadethane olarak evlerinde gizli bir yahudi ibadethanesi bulunur.Bazen kendilerine ait apartmanların alt katlarını kullanırlar.
  İslami usullere riayet ederler oruç tutmak gibi. (namaz konusunda ben kimse görmeden kılıyorum diyen bir tavır sergiliyorlar)
  İzmir , Aydın ,Manisa çevresinde yerleşmişlerdir.
  Bilinçli  Sabetaycı aileler mutlaka soy ağacını tutarlar. Bu işlem babadan oğullara devredilir.
  (ama 1917 de kendilerinin de arşivlerini tutukları Selanik kayıtları kundaklama sonucu yakılmış ve bir çok belge yok olmuştur.)
   Sabetaycılar özelikle kemalist ve laik çevrelerde daha çok rol almaktadırlar.

Kaynak: (1) Tarih ve Düşünce Dergisi-Kasım2000 sayısı Sevinin torunu Ilgaz Zorlu ile röportaj.
                (2) Tarih ve Düüşnce Dergisi-Kasım2000 sayısı İlber Ortaylı yazısı.

0 yorum :

Yorum Gönder