11 Nisan 2014 Cuma

    Öncelikle Kılıçdaroğluna atılan yumruğu kınıyor ve geçmiş olsun diyorum. Hangi siyasi partiden olursa olsun yapılan yanlıştır.
     Şimdi atılan yumruğun kısa bir analizini yapmak gerek. Bu yumruk olayı sıradan bir olay mı? Bir mesaj içeriyor mu? O kadar kişi arasından nasıl vurabildi?
     Öncelikle bu soruların cevaplanması lazım. Ama bu soruları cevaplamadan önce Chp hangi siyasi ekolden geliyor onu bilmek lazım.
      Chp kurulduktan kuvayi milliye komutanları 2. mecliste(1924) saf dışı bırakıldıktan sonra(Kazım,Refet,Rauf,Ali Fuat paşalar) partinin siyasi ekolünü iki kişi belirledi. Mustafa Kemal ve İsmet paşa peki hangi siyasi ekolü benimsediler ittihat terakkiden beri gelen İngiliz ekolünü. Her ne kadar ülkemizde sanki eski sovyet hayranı gibi görünse de Chp İngiliz ekolünü benimsemiş bir partidir. Yani siyaseti perde arkasından birileri tarafından dizayn edilmeye yöneliktir. Asıl işi yapanı herkes bilemez. Ecevit'in Chp den ayrılması, Baykal'ın tasfiyesi gibi olaylar hep perde arkasından mesajlar ile verilmiştir. Baykal bu mesajlara kulak tıkadı ama sonunda o da mecbur kaldı malum adice çekilen görüntüler ile. Biraz tez üretelim olay ile ilgili . Düşünelim sadece nasıl olur böyle bir şey.
      Peki perde arkasında ne oluyor olabilir. Öncelikle seçimden önceye gidelim. Kılıçdaroğlu ne diyor.
"seçim sonuçları Chp'nin istediği düzeyde olmaz ise koltuğu bırakırım." Kime bırakabilirim diyor hatta gerekirse sayın Sarıgüle. (Hemen yumruk işini sarıgül ile ilişkilendirmeyin sadece seçim öncesi konuşulanları söylüyoruz.)
     Kılıçdaroğlu seçimlerde ne yaptı Chp tabanına zıt adaylar ile seçimlere girdi. Kimse adaylara tabanda az bir sayı karşı idi. Genel olarak adaylar Chp seçmeni tarafından kabul görmüştür demesin. Mansur Yavaş ne olursa olsun tabandan kabul görmedi sadece kazanır ise bu hazmedilecek ti şimdilik kazanamadı.
Artık Chp içerisinde ki derin siyaset perde arkasından mesajlarını vermeye başlıyor.
      Sosyal medya üzerinden Chp'yi geri alalım adı ile başlatılan ve genç seçmenler üzerinde kabul gören bir akım var. Ama kim başlattı nasıl oluştu bilinemiyor tabi ki. Chp de tam kazan kaynadı artık sonuçlara göre eleştiriler yapılacak ilk parti toplantısı talihsiz olay. Bu yumruk olayı Gürsel Tekin'in dediği gibi sıradan bir olay değildir. Gürsel Tekin demişken seçim sonrası kimine göre öz eleştiri ,kimine göre uyarı niteliğinde bir gazeteci ile söyleşi yapıyor. Tekin ne diyor: "İstanbul adayı ben olsa idim alırdım diyor."  Alamasa bile Sarıgül kadar fark yemezdi diyede düşünmüyor değilim hani.
       Son olarak olayın oluşuna gelelim. Kılıçdaroğlunun yanında yaklaşık 20 kişi ile yürüyor, Sırrı Sakık kendi partilileri 5-10 kişi ile beraber selamlaşıyor. Yaklaşık 30 kişi arasında vuruyor. Bunda Kılıçdaroğlunun korumalığını yapanların kesinlikle büyük eksikliği veya ihmali var. Meclise nasıl girmiş filan diye soranlar meclise halkın girişi zaten serbest asıl siz şunu sorun. Birileri Kılıçdaroğluna ya çekil mesajı veriyor veya koltuğunu sağlamlaştırıyor. Bence Chp de kazan kaynamaya başlamış iken seçim sonuçları tabanı memnun etmemiş iken birden parti içi gündem değişti. Mhp oyları ile alınan başarılar Chp tabanında başarı olarak görülmüyor. Yumruğu atan kişiyi de istediğiniz parti ile bağlantılı yapabilirsiniz. Bu ülkede adam ayarlamak çok kolay.
      Yaklaşık yirmi kişi arasından Kılıçdaroğluna nasıl ulaştı? Asıl cevap bekleyen soru bu. Herhalde korumalar ve partililer o yirmi kişi içinde tanımadıkları yabancı birini görünce bilirler. 
      Bugün yılların gazeteci yazısında adeta bu tezi doğrularcasına haram yiyeceğine yumruk ye diyerek koltuğu sağlamlaştırıyor. Sadece İstanbul'da Sarıgül neden kazanamadı diye sormak lazım şişlide o kadar yolsuzluk olayları anlatılıyor ki ve halk bunu görüyor da oy vermiyor. Daha Sgk olayını söylemeye bile gerek yok.

1 yorum :

  1. evet, gerçekten düşünülmesi gereken yumruğun kim tarafından atıldığı değil, ne amaçla nasıl attırıldığıdır, çok güzel bi konuya temas etmişsiniz sayın buharalı.. yazılarınızı takip ediyorum, başarılar..

    YanıtlaSil