1 Nisan 2014 Salı

     Daha işin en başından beri konuşmasını beklediğim kişi TUNCAY GÜNEY konuştu.Kimse gidip şu TUNCAY GÜNEY'e niye sormuyor ,Fetullah Gülen'i diye hep merak ederdim. 29 mart akşamı bir kanalda röportajı yayınlandı bilmeyenler şaşırdı belki ama ben şaşırmadım.
 
     Bu kişi şu an kanada da Haham 1999 yılında hocası Fetullah Güleni ABD ye teslim ettikten sonra kanadaya gidip sonradan karşımıza haham olarak çıkan biri. Sonradan nasıl haham olunuyor Yahudilikte ırki bir literatür yok mu? Neyse  zaten Fetullah Gülenin yıllarca en yakınında olması ile ilgili bir bağlantı kurmuyorum bile.
 
    Şimdi hocası Fetullah Gülen deyince cemaatten kişiler hemen nerden hocası diyebilir.
Daha önceki bilgilerimi size kısaca şöyle aktarayım. Kendi ifadesi ile 80 sonrası yolları kesişiyor. Yanında talebesi olarak başlıyor. Daha sonraki yıllarda yine kendi ifadesi ile genç yaşına rağmen abilerin üstünde imamların üstünde Fetullah Gülenin danışmanı olur. Halktan toplanan zekat ,sadaka,kurban,himmet paraları ile gazete ve televizyon kurduk diyor.Ekliyor 2 yıl samanyolu televizyonunda  Doruktakiler adı ile bir program yapar.  Yine kendisi diyor ki Kemal GÜLEN stv spikeri beni çok iyi tanır aşağıda anlatığı olaylardan bazılarını beraber yapmışlar.
 
    Şimdi gelelim programda ne anlatıyor bu kişi. Kendimce çok çarpıcı olanlarını yazıyorum. Yorum okuyucuya ait olsun.
   Diyor ki çok çarpıcı Fetullah Gülen islamı kullanarak israiliyatçılık yapıyor. İsraile (otoriteye) mutlaka kulak veriyor diyor.
   Kendine ait bir istihbarat sistemi oluşturmuştur. Bunu latif Erdoğan' da söylemiş idi zaten hani biz keramet sandık adam bizi dinletiyormuş diye.
   Zekat ,kurban ve himmet adı ile hayır işleri için toplanan para ile güneydoğuda faaliyet göstermek için para verdik.
   85 yılı sonraları diyor net tarih vermiyor. Kırşehir'de istihbarat evi açacağız vali izin vermiyor. Çözüm ne peki vali kadın düşkünü kadın ayarlıyor cemaat sonrası... eyvah ki ne eyvah  nasıl bir dini yapıdır anlayamadım.
   Sonra ne diyor Erbil'de okul açmak için gerekli malzemeyi kuzey ırak'a bir Albaya rüşvet vererek kızılay araçları ile taşıttık.
  İstanbul'da lions kulüpleri ve mason locası ile irtibatımız var idi.
  İstanbul'da beş büyük para kasalarını Dhkp-c tehdit ettiğinde askeri kanattan tutun Doğu Perinçek'ten bile yardım isteyip mafya vari haraç işini çözdüklerini anlattı.
  84 yılında MGK da devletin karşısında hep bir tehdit olması mantığı ile hayatta kalacağını vesayetini devam eriteceğini bilen askeri cunta(veya biz ona gladio diyoruz) irticayı tehdit listesine alır. Ama karşısında bir irticacı cemaat yok. Gladio irtica tehditi olarak göstermek için Fetullah Gülen ile iritbata geçti 500 bin dolar bağış geldi diyor. Gerçekten o zaman ki yılları 80 ve 90'lı yıllarda cemaat düşman gibi davranılıyor ama her yere yurt yapılıyor kimse engel olmuyor. Sonra 28 şubat oluyor tek dokunulmayan dini (artık dini yapı diyemeyiz zaten) Fetullah Gülen ve ekibi...
   Okullarında ise sadece müslüman ülkelerde din dersi var ama diğer ülkelerde tamamen diyalog dini uygulanıyor. Yani isa veya musa'ya inansan da cennettesin...

   Daha bir çok şey dediğim gibi özellikle 90'lı yıllarda olaylar işlenişi yapılışı ile tamamen herşey ortaya çıkıyor.
   Biraz uzun bir yazı olmuş olabilir ama özellikle cemaatte saf duygular ile bağlanan kişiler tekrar düşünün derim. Kime neye hizmet ve himmet yapıyorsunuz. İslam adı ile israiliyatçılık yapılıyor.
 



2 yorum :

  1. FATİH YEŞİLMURAT9 Nisan 2014 06:16

    Yazık ki biz ve bizim gibi bunlara iyi niyet besleyenlere. Demek ki her Allah diyip ağlayanlara inanmamak gerekiyormuş.

    YanıtlaSil
  2. daha burada yazılmamış adamlar çinde bir post yaptırmışlar. vaazda sesi yükselince şiddetin etkisi ile post hareket ediyor kıpırdıyor diyo. sonra cami salya sümük ağlıyor keramet diyolar. cemaatlere güven kalmadı

    YanıtlaSil