24 Nisan 2014 Perşembe

   Ermeni meselesi her yıl 24 Nisan'da dünya kamuoyunda geniş yer alırdı. Bu sefer pek de öyle olmadı bir çok ülkede lobileri olan Ermeniler kendilerinin bile beklemediği bir çıkışla karşılaştılar. 
   Kanımca böyle bir özre gerek yoktu. Ne için özür diliyor başbakan bunu anlamış da değilim. Belki özür yerine başka bir ifade kullanılmalı idi.
   Kimden özür dilendi? Neden özür dilendi? Bu özre gerek var mıydı?
   Başbakanın ermenilerden özür dilemesi tüm dünyada çok yankı yaptı. Ve daha çok konuşulacağa benziyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında yanlış veya o zamanın şartlarına göre uygulanan devlet politikası ile Osmanlıyı ve yaptıklarını inkar ettik. Bu inkar ile 1915 tehcir kanunu bizi ilgilendirmez tavrını takındık. 1980'den sonra söylediğimiz gelin Osmanlı arşivi açık tarihçilerinizi gönderin bizim tarihçiler ile araştırsınlar sözü hep havada kaldı. Fakat bazı gerçekleri söyleyerek konuşmasını tamamlamalı idi. 
   
   Nasıl bir gerçeklikten bahsetmeli idi mesela. Biraz anlatalım Ermeni diasporasının 99 yıldır sadece söyledikleri yarım bir hikaye var. Evet yarım bir hikaye tamamını anlatsalar zaten kendilerini yalanlayacaklar. Ermeni tarihçiler tarafından bile kabul edilen tarihi bir gerçek var ki o da şudur. Anadolu'da yüzyıllardır Türk-Ermeni beraber yaşadı. Ne zaman ki ermeniler milliyetçilik akımına kapıldılar artık Millet-i Sadıka(sadık millet) vasıflarını yitirdiler. 1914 yılında Osmanlı toprakları üzerinde ermeni nüfusunun çoğunlukta olduğu Adana, Maraş, Diyarbakır, Erzurum, Van,Arguvan,Tatvan,Lice,Hozat(Dersim),Harput,Kars,Trabzon, Samsun,Giresun ve Sivas bölgeleridir. Bu yerler arasında Sivas  bölgesi en kalabalık nüfus ile yaklaşık 136.000'dir.(1) 
    Sizlere ermenilerin yaklaşık 1.250.000 Müslümanı(bölge halkı olan Türk ve Kürtleri) katlettiklerini uzun uzadıya anlatmayacağım. Ama şu da olmuştur Ermeniler Rus askerler ile Erzuruma, Kars'a, Van'a girdiklerinde yıllarca kapı komşuluğu yaptıkları Ermenilerin hainlikleri unutulmamıştır. Tehcir kanunu ile mecburi göç ettirilen ermenilerin yol güvenliği tabi ki sağlanamamış ve saldırılar olmuştur. Zaten bir dünya savaşının ortasında yedi cephede savaşan bir imparatorluk topraklarında ermeni kafileleri yeterince koruyamamıştır. Osmanlı arşivlerinde bu konu şöyle anlatılmaktadır. Bazı bölgelerde yola çıkan ermenilere bölge halkının saldırıları engellenememiştir. Sebep yeterli asker olmaması, ama ermeni kafileler zaten kendi silahları ile yola çıkmışlardı. Bu saldırılar ve yol koşullarından dolayı ölenlerin sayısı 10.000'i bile bulmaz. Ayrıca Ermenilerin çoğu göç etmemiştir.
     Gelelim o zaman mecburi göçe zorlanan Ermenilerin Osmanlı topraklarındaki nüfus sayısına. Bu sayı Ermeni diasporasını yalanlıyor zaten, diasporaya göre 1.500.000 Ermeni öldürülmüş. 1914 nüfusu bile o kadar değil.

    --1893 Nüfus sayımına göre Ermeni nüfusu 1.001.465'tir.
    --1906 Nüfus sayımına göre Ermeni nüfusu 1.120.748'dir.
    --1914 Nüfus istatistiğine göre Ermeni nüfusu 1.221.850'dir(2)
    
     Peki yabancı kaynaklarda Ermeni nüfusu ne kadar bir de ona bakalım.
    --1917 İngiliz Salnamesine göre; 1.056.000.
    --Patrik Ormanyan’a göre; 1.579.000 .
    --Kevork Aslan'ın "Ermenistan ve Ermeniler isimli kitabında Anadolu’da 920.000, Kilikya (Adana, Sis(Kozan), Maraş Bölgesi) 180.000, Osmanlıların diğer bölgelerinde 700.000, olmak üzere toplam 1.800.000.
    --Alman Papas Johannes Lepsius’a göre; 1.600.000.
    --Cuinet'e göre; 1.045.018 .
    --Fransız Sarı Kitabına göre; 1.475.011 .
    --Basmacıyan’a göre: 2.280.000 .
    --Patrik Nerses Varjabedyan’a göre; 1.150.000.(3)

     Eğer biz Osmanlının devamı bir devlet olacak isek Tayyib Erdoğan geçmişi de kabullenmek zorundayız mantığı ile mi hareket etti diye düşünebiliriz. Başbakanın özrü diasporanın 100. yılı öncesi dünya üzerinde muhtemel kabul görmeyi engellemek için siyasi manevra olarak yapıldı da denilebilir. Özrü tehcirde yol şartlarından dolayı ölenler için yaptı da denilebilir. Amaç tüm dünyaya gelin bir de bizim arşivleri de inceleyin ondan sonra karar verin de denilebilir. Bunların hepsini kendi kendime soruyorum. Yine de o cümleler kurulmamalı idi diyorum. Eğer ki cümleleri bu şekilde kurulacak ise gerekli açıklayıcı destekler de yapılmalı idi. Mesela "99 yıldır 24 Nisan'da Abd başkanı bile 1.500.000 kişi öldü diye açıklama yapıyor. Ama  o dönem Ermeni nüfusu bile o kadar değildir." şeklinde de çağrışım yapılabilirdi. Evet ölenler olmuştur, yolda bölge halkının bazı baskınları olduğunu, bundan dolayı  ölümleri Osmanlıda kabul etmiştir. Bunlar bile tarih akışı içerisinde bakıldığında Ermenilerin yaptığı katliamların intikamını almak isteyen yakınları öldürülmüş yöre halkı tarafından yapılmıştır. Devlet eliyle yapılmış değildir. Bu özür devlet adına mı yapıldı?Madem Ermeni tarihçiler kendilerinden o kadar eminler tarihi vesikaları var, arşivler açık araştırılsın. En azından özür dileniyor ise hangi sebeplerden olduğunu sıralansa sanki daha net olurdu diye düşünüyorum.


Kaynak: (1)Tarih ve Düşünce Dergisi-Haziran 2001
            (2-3)Yusuf Hallaçoğlu-Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler1915

0 yorum :

Yorum Gönder